صَلَوَاتُ اللّهِ تَغْشَى
أَشْرَفَ الرُّسْلِ الأَطَايِـبْ
Allah'ın salatları
en soylu temiz elçileri kapsasın
وَتَعُمُّ الآلَ جَمْعاً
مَابَدَا نُورُ الكَوَاكِبْ
ve peygamber ailesini tamamen kuşatsın
yıldızların ışığı belirgin olduğu sürece.
أَقْبَـلَ السَّعْدُ عَلَيْنَا
وَالهَنَا مِنْ كُلِّ جَانِبْ
Gerçek talih bize geldi
her yönden başarı ile birlikte
فَلَنَا البُشْرَى بِسَعْدٍ
جَاءَنَا مِنْ خَيْرِ وَاهِبْ
Bizim için en büyük müjde
bize en büyük bağışçılardan gelendir.
يَا جَمَالاً قَدْ تَجَلَّى
بِالمَشَارِقْ وَالمَغَارِبْ
Ah, nasıl da güzellik ortaya çıktı
doğu ve batı topraklarında.
مَرْحَباً أَهْلاً وَسَهْلاً
بِكَ يَا خَيْرَ الحَبَايِبْ
Hoş geldin! Aile ve yük olmadan
Ey en sevgili
مَرْحَباً أَهْلاً بِشَمْسٍ
قَدْ مَحَتْ كُلَّ الغَيَاهِـبْ
Hoş geldin bir güneş gibi
tüm karanlıkları silen.
مَرْحَباً أَهْلاً بِشَمْسٍ
خَفِيَتْ فِيهَـا الكَوَاكِبْ
Hoş geldin bir güneş gibi
tüm yıldızların kaybolduğu.
يَاشَرِيفَ الأَصْلِ لُذْنَا
بِكَ فِي كُلِّ النَّوَائِـبْ
Ey asil kökenli, sığındık
her türlü felakette sana.
أَنْتَ مَلْجَا كُلِّ عَاصٍ
أَنْتَ مَأْوَى كُلِّ تَائِبْ
Sen tüm günahkarların sığınağısın
Sen tüm tövbekarların barınağısın.
جِئْتَ مِنْ أَصْلٍ أَصِيلٍ
حَلَّ فِي أَعْلَى الذَّوَائِبْ
Sen en sağlam köklerden geldin
başların üzerine inmiş olan
مِــن قُصَيٍّ وَلُؤَيٍّ
بَاذِخِ المَجْدِ ابْنِ غَالِبْ
Kusayy ve Lu'ayy'den,
yüce şan, Ghalib'in oğlu.
وَاعْتَلَى مَجْدُكَ فَخْراً
فِي رَفِيعَاتِ المَرَاتِبْ
Şanın onurla yücelir
en yüksek derecelerde.
لَا بَرِحْنَا فِي سُرُورٍ
بِكَ يَا عَالِي المَنَاقِبْ
Tam bir sevinç içindeyiz
senin için, ey yüce niteliklerin sahibi.
فَلَكَمْ يَوْمَ وُجُودِكْ
ظَهَرَتْ فِينَـا عَجَائِبْ
Varoluş günün ne kadar çok
bize büyük harikalar gösterdi.
بَشَّرَتْنَا بِالعَطَايَا
وَالأَمَانِي والرَّغَايِبْ
İlahi armağanların müjdesini getirdi,
umut meselelerini ve yüksek hedefleri.
قَدْ شَرِبْنَا مِنْ صَفَانَا
بِكَ مِنْ أحْلَى المَشَارِبْ
Saflığımızdan dolayı içtik
sende - en tatlı içeceklerden.
فَلِرَبِّ الحَمْدُ حَمْداً
جَلَّ أَنْ يُحْصِيهِ حَاسِبْ
Yalnızca Rabbe tüm övgüler
hiçbir hesaplayıcının sayamayacağı kadar.
وَلَهُ الشُكْرُ عَلَى مَا
قَدْ حَبَانَا مِنْ مَوَاهِبْ
Ve O'na tüm şükürler
bize verdiği tüm İlahi armağanlar için.
يَا كَرِيماً يَا رَحِيماً
جُدْ وَعَجِّلْ بِالمَطَالِبْ
Ey Cömert! Ey Merhametli!
Cömertliğinden ver ve tüm hedeflerin gerçekleşmesini hızlandır.
مَن تَوَجَّهْ نَحْوَ بَابِكْ
مَا رَجَعْ مِنْ ذَاكَ خَائِبْ
Kapına yönelen kimse,
oradan hayal kırıklığına uğramış dönmez.
وَاغْفِرِاغْفِرْ ذَنْبَ عَبْدٍ
قَدْ أَتَى نَحْوَكَ تَائِبْ
Affet, affet bir kulun günahlarını
sana tövbe ile gelen.