سِرِّي لَدَيْهَا تَبَدَّى
فَقُلْتُ كُونِـي أَمِينَةْ
Sırrım ona açıldı
Dedim ki, "Güvenilir bir sırdaş ol"
يَا نَاقَةَ الشَّوْقِ إنَّا
نَسِيرُ نَحْوَ المَدِينَةْ
Ey özlem dolu deve, gerçekten biz
Medine'ye doğru gidiyoruz!
وَأَبْـحَرَتْ فِي خُطَاهَا
وَالقَلْبُ ذِكْرٌ لِـطَهَ
Adımlarında yelken açtı
Kalp Taha'nın anısıyla doldu
وَالعَيْنُ أَجْرَتْ جُـمَـاناً
يَرْوِي جَـمَـالَ المَدِينَةْ
Gözler inci döktü
Medine'nin güzelliğini anlatıyor
سِرِّي لَدَيْهَا تَبَدَّى
فَقُلْتُ كُونِـي أَمِينَةْ
Sırrım ona açıldı
Dedim ki, "Güvenilir bir sırdaş ol"
يَا نَاقَةَ الشَّوْقِ إنَّا
نَسِيرُ نَحْوَ المَدِينَةْ
Ey özlem dolu deve, gerçekten biz
Medine'ye doğru gidiyoruz!
فَتَمْـتَمَتْ مُقْلَتَاهَا
وَالدُّرُّ غَنَّى وَتَاهَـ
Böylece gözleri titredi, gözyaşlarıyla doldu
Ve gözyaşı incileri övgüler söyleyip dağıldı
يَقُولُ حَقًّا سَنَغْدُو
بَعْدَ النَّوَى فِي المَدِينَةْ
Diyor ki, kesinlikle ayrılacağız
Medine'deki varış noktamıza ulaştıktan sonra
سِرِّي لَدَيْهَا تَبَدَّى
فَقُلْتُ كُونِـي أَمِينَةْ
Sırrım ona açıldı
Dedim ki, "Güvenilir bir sırdaş ol"
يَا نَاقَةَ الشَّوْقِ إنَّا
نَسِيرُ نَحْوَ المَدِينَةْ
Ey özlem dolu deve, gerçekten biz
Medine'ye doğru gidiyoruz!
وَفَاحَ عِطْرُ الْجِنَـانِ
فَمَا مَلَكْتُ جَنَانِي
Ve bahçelerin kokusu üzerime yayıldı
Ve kalbimi kontrol edemedim
كَانَّهُ طَارَ مِنِّي
إِذْ شَمَّ رِيحَ المَدِينَةْ
Sanki kalbim benden uçtu
Medine'nin kokusunu aldığımda
سِرِّي لَدَيْهَا تَبَدَّى
فَقُلْتُ كُونِـي أَمِينَةْ
Sırrım ona açıldı
Dedim ki, "Güvenilir bir sırdaş ol"
يَا نَاقَةَ الشَّوْقِ إنَّا
نَسِيرُ نَحْوَ المَدِينَةْ
Ey özlem dolu deve, gerçekten biz
Medine'ye doğru gidiyoruz!
أَلْفَيْتُ فِيهَا الحَنَانَا
وَذُقْتُ فِيهَا الْأَمَانَا
Orada şefkat ve merhamet buldum
Ve orada güven ve emniyet tattım
بَلَغْتُ أَسْـمَى جِوَارٍ
لَمَّا رَأَيْتُ المَدِينَةْ
En yüce konuma ve komşuluğa ulaştım
Medine'ye girdiğimde